Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
junk Dinle! {dʒʌŋk}
  • [N] çöp, değersiz şey, demir: hurda demir, ıvır zıvır, döküntü, hurda, esrar, uyuşturucu, Çin yelkenlisi
  • [V] çöpe atmak, atmak, hurdaya ayırmak, ıskartaya ayırmak
junk i. Çin sularında kullanılan bir çeşit yelkenli gemi.
junk i.

f. kullanılmış karışık eşya, hurda; k.dili değersiz eşya, çöp; {argo} esrar; den. hurda halatlar; eskiden gemilerde yenilen tuzlanmış sert sığır eti;

f. k.dili çöpe atmak. junk dealer eski eşya satıcısı, eskici, hurdacı. junk shop eski eşya dükkanı; gemi gereçleri satan dükkan.
junk i.
1. atılacak eşyalar; hurdalar: That car´s a piece of junk. O arabanın hurdası çıkmış.
2. tapon mal.
3. argo uyuşturucu maddeler; uyuşturucu; eroin: Get off that junk! O zıkkımı bırak artık!

f. k. dili çöpe atmak.
junk i. Çin yelkenlisi.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
junk dealer
  • [N] eskici, hurdacı
junk food
  • [N] abur cubur
junk shop {'dʒʌŋkʃɒp}
  • [N] eskici dükkânı
junk yard {'dʒʌŋkjɑ:rd}
  • [N] hurdalık, araba mezarlığı
junk food tadı güzel, besin değeri az olan yiyecek.
junk heap argo hurdası çıkmış araba.
junk mail reklam olarak gelen posta.
junk food * tadı güzel, besin değeri az olan yiyecek.
junk heap slang * hurdası çıkmış araba.
junk mail * reklam olarak gelen posta.
junk ring yumuşak piston yayı
Junk E-mail Önemsiz E-posta
Junk E-Mail Önemsiz Elektronik Posta
Junk Email İstenmeyen Eposta
Junk Mail Önemsiz Posta
Junk Senders Önemsiz Gönderenler
junk dealer eskici, hurdacı i.
junk food abur cubur
junk shop eskici dükkânı
junk yard hurdalık, araba mezarlığı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
junk e-mail
1. unwanted e-mail .