Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
kızıl |
- [A] red, rusty, lurid
- [N] red, fever: scarlet fever, scarlatina
|
|
kızıl |
1. red. 2. path. scarlet fever, scarlatina. 3. colloq. {a} communist, {a} red. 4. colloq. completely, utterly, as ... as they come. 5.
prov. golden, gold.
kızıl cahil as ignorant as they come.
kızıla çalmak to verge on red.
kızıl deli raving lunatic.
kızıl doru sorrel, bay {horse}.
kızıl iblis veritable fiend, hellhound.
kızıl karaman a fat-tailed sheep.
kızıl kıyameti koparmak to raise a hell of a row.
kızıl saçlı redheaded. |
|
kızıl |
* red.
patoloji
* scarlet fever, scarlatina.
konuşma dili
* {a} communist, {a} red.
konuşma dili
* completely, utterly, as ... as they come.
halk dili
* golden, gold. |
|
kızıl |
redhead |
|
kızıl |
scarlatina |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
gün batımında doruklardaki kızıl ışık |
|
|
Kızıl Ordu |
|
|
kızıl akbaba |
- [N] griffon vulture, griffin vulture, griffon, griffin
|
|
kızıl ardıçkuşu |
|
|
kızıl çardak gülü |
- [N] rambler: crimson rambler
|
|
Kızıl Deniz |
|
|
kızıl doru |
|
|
kızıl gerdanlı |
|
|
kızıl gerdanlı kuş |
|
|
kızıl hastalığı |
- [N] fever: scarlet fever, scarlatina
|
tıp. |
kızıl inek |
|
|
kızıl kahverengi |
- [A] foxy, russet, sorrel
- [N] golden brown, mahogany, russet, sorrel
|
|
kızıl keresteli ağaç |
|
|
kızıl orkinos |
|
|
kızıl postlu tırmanıcı bir Güney Amerika etçili |
|
|
kızıl renk |
|
|
kızıl renkli ziynet eşyaları |
|
|
kızıl saç |
- [N] red hair, carrot, carrots
|
|
kızıl saçlı |
- [A] red-haired, red-headed, red head, red, carroty, ginger
|
|
kızıl saçlı kimse |
|
|
|
|