Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
lead-in Dinle! {'li:dın}
  • [N] besleme, anten giriş teli, giriş, programı açış sözleri, tanıtma

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
lead to the altar
  • [V] evlenmek, dünya evine girmek
lead smb. a dance
  • [ID] başına iş açmak, üzmek, eziyet etmek, hayatı zehir etmek
lead smb. a dog's life
  • [ID] hayatını mahvetmek, hayatı zindan etmek
dog lead {'dɒgli:d}
  • [N] tasma kayışı
lead a double life
  • [V] bilinenden ayrı bambaşka bir hayat sürmek
lead a hand-to-mouth existence
  • [V] kıt kanaat geçinmek
lead Dinle! {led}
  • [A] kurşundan yapılmış
  • [N] kurşun, iskandil, kurşun levha
lead Dinle! {li:d}
  • [N] rehberlik, öncülük, önderlik, önde olma, ilk oynama hakkı {iskambil}, örnek, kılavuz, kablo
  • [V] başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak {kartlarını}, götürmek
give smb. a lead
  • [V] yol göstermek, yol açmak
give the lead
  • [V] örnek olmak
take the lead
  • [V] önayak olmak
lead a happy life
  • [V] mutlu bir hayat sürmek
lead a life
  • [V] hayat sürmek
lead astray
  • [V] azdırmak, baştan çıkarmak, bozmak, ayartmak
lead at cards
  • [V] kartlarını açmak
lead away
  • [V] alıp götürmek, başlatmak, saptırmak
lead away from
  • [V] sapmak, ayrılmak
lead content
  • [N] kurşun oranı
lead off
  • [V] başlatmak, yol göstermek
lead-off {'li:d,ɒf}
  • [N] başlangıç