lend assistance |
- [V] yardım etmek, yardımcı olmak
|
|
Can you lend me a bolt? |
- [PHR] cıvata: Cıvata ödünç verir misiniz?
|
|
building lease |
|
|
Can you lend me a bulb? |
- [PHR] ampul: Ampul ödünç verir misiniz?
|
|
lend countenance to |
- [N] desteklemek, teşvik etmek, onaylamak
|
|
lend an ear |
- [ID] kulak vermek, dinlemek
|
|
lend one's ear |
- [ID] kulak vermek, dinlemek
|
|
Can you lend me a flashlight? |
- [PHR] fener: Fener ödünç verir misiniz?
|
|
ground-lease |
- [N] arsa kirası, arazi kirası
|
|
Can you lend me a hammer? |
- [PHR] çekiç: Çekiç ödünç verir misiniz?
|
|
lend a hand |
- [ID] el atıvermek, yardım etmek
|
|
lend help to |
|
|
Can you lend me a jack? |
- [PHR] kriko: Kriko ödünç verir misiniz?
|
|
lease |
{li:s}
- [N] kiralama, kira kontratı, kira bedeli
- [V] kiralamak
|
|
a new lease of life |
|
|
take on a new lease of life |
- [N] yeniden doğmak, kendini toparlamak
|
|
lease out |
|
|
lend |
{lend}
- [N] ödünç verme
- [V] ödünç vermek, borç vermek, vermek, katkıda bulunmak
|
|
Can you lend me a dime? |
- [PHR] borç: Siz bana bozuk para borç verebilir misiniz?
|
|
lend itself to |
- [V] uygun olmak, yaramak, elverişli olmak
|
|