Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
native Dinle! {'neıtıv}
  • [A] yerli, doğal, doğuştan
  • [N] yerli kimse, yerli hayvan, yerli mal
native s.

i. yerli, tabii, doğal; doğuştan; basit, suni olmayan;

i. bir yerde doğan kimse; yerli mal veya hayvan. native-born

s. doğma büyüme,yerli. nativecitizen doğuştan vatandaşlık hakkı olan kimse. native land anavatan, anayurt, asıl mem- leket.
native s.
1. yerli.
2. doğal.
3. doğuştan olan.

i. yerli.
native yerel
native doğal

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
native-born {'neıtıvbɔ:rn}
  • [A] doğma büyüme, yerli
native citizen
  • [N] doğuştan vatandaş
native land
  • [N] vatan, anayurt
native language
  • [N] anadil
native tongue
  • [N] anadil
my native shore
  • [PHR] memleketim, vatanım, yurdum
native shore
  • [N] memleket, vatan
one's native soil
  • [N] anavatanı, memleketi
go native yerliler gibi davranmaya/düşünmeye/giymeye başlamak.
In Native Format Geçerli Biçimde
native ability Allah vergisi yetenek.
native citizen doğuştan uyrukluk hakkı olan kimse.
Native data Özgün veri
native land anayurt, anavatan.
native language anadili.
native language anadil
native-born s. doğma büyüme, yerli.
one´s native soil anavatan.
Save Native Picture Formats Only Sadece Doğal Resim Biçimlerinde Kaydet
Save Native Picture Formats Only Sadece Özgün Resim Biçimlerini Kaydet