Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
officer Dinle! {'ɔ:fısər, 'ɒfısər}
  • [N] subay, memur, polis memuru
  • [V] subayları atamak {gemi}, komuta etmek, idare etmek
officer i.
1. subay.
2. makam sahibi.
3. memur.
4. polis memuru.
officer {i.}, {f.} memur; subay; polis memuru; {f.} subaylarını atamak {gemi}; komuta etmek, idare etmek. officer of the day o günün komutanı, nöbetçi subay. field officer subay. flag officer amiral, filo komutanı. health officer sağlık memuru. petty officier assubay,staff officier kurmay subay, warrant officier gedikli subay
officer of.fi.cer ô'fîsır İsim * memur. military * subay. * polis memuru.
officer memur; subay; polis memuru; subaylarını atamak {g

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
aspirant officer
  • [N] subay adayı
customs officer
  • [N] gümrük memuru, gümrükçü
field officer {,fi:ld'ɔ:fısər}
  • [N] üstsubay, yüksek rütbeli subay
first officer
  • [N] ikinci kaptan
flag officer {flæg'ɔ:fısər}
  • [N] amiral, tuğamiral, tümamiral
flying officer
  • [N] hava üsteğmeni
general officer
  • [N] general
gunnery officer
  • [N] topçu subayı
intelligence officer
  • [N] istihbarat subayı
interrogation officer
  • [N] sorgu memuru
law officer
  • [N] hukuk danışmanı, bakan: adalet bakanı, başsavcı
naval officer
  • [N] deniz subayı
non-commissioned officer
  • [N] erbaş, çavuş, onbaşı
careers officer
  • [N] danışman: meslek yönlendirme danışmanı, rehber
health officer {'helɵ,ɔ:fısər}
  • [N] sağlık memuru, sağlık görevlisi, liman doktoru