Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
pen Dinle! {pen}
  • [N] kuğu {dişi}, kafes, kodes, ağıl, kümes, kalem: tükenmez kalem, dolmakalem, hapishane, kalem, mürekkepli kalem, yazı üslubu
  • [V] kaleme almak, yazmak, kâğıda dökmek, ağıla kapamak, hapsetmek
pen i.

f. {-ned, -ning} mürekkepli kalem, yazı kalemi; tüy kalem; yazıda üslup; yazar, muharrir; yazı yazma sanatı edebiyat; {kuşlarda} kanat veya kuyruk tüyü; dişi kuğu;

f. mürekkepli kalemle yazmak; yazıya geçirmek, kâğıda dökmek. pen and ink

i.

s. kalem ve mürekkep;

s. mürekkepli kalemle yazılmış veya çizilmiş penholder

i. kalem sapı; kalem koyacağı. pen name takma ad, müstear isim. pen point kalem ucu. pen portrait yazı ile tarif. fountain pen dolmakalem, stilo.
pen i.

f. {pent veya penned, -ning} ağıl, kümes ve kafes gibi evcil hayvanların barındırıldığı yer; {argo} tevkifhane; ask. denizaltıların tamirine mahsus dok;

f. kapatmak, hapsetmek; ağıla koymak.
pen i.
1. {çevresi çit veya tel örgüyle çevrili, üstü açık} ağıl.
2. k. dili cezaevi.

f. {

penned/pent,

penning}
pen i. {kurşunkalem dışında herhangi bir} kalem; dolmakalem; tükenmezkalem; tüy kalem.

f. {

penned,

penning} kalemi ele alıp yazmak; yazmak.