İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
pilot |
{'paılət}
- [A] pilot, kılavuz, yedek, deneme, deney, kontrol, ayarlayıcı
- [N] pilot, kılavuz, rehber, öncü, kumanda düzeni
- [V] kullanmak, pilotluk yapmak, uçak kullanmak, yol göstermek, kılavuzluk etmek
|
|
pilot |
i.
f. den. kılavuz: dümenci; pilot; rehber; A.B.D. lokomotif mahmuzu;
f. kılavuzluk etmek, rehber olmak, yol göstermek; {uçak} kullanmak. pilot engine kılavuz lokomotif. pilot fish Malta palamudu, zool. Naucrates ductor. pilot light şofbende devamlı olarak yanan kuçük alev; kontrol lambası. drop the pilot kılavuzu salıvermek. pilotage
i. kılavuzluk; kılavuz ücreti. |
|
pilot |
i. 1. pilot. 2. den. kılavuz, kılavuz kaptan. 3. den. dümenci. 4. kılavuz, rehber. 5. TV deneme yayını.
f. 1. {uçak} kullanmak. 2. kılavuzluk etmek, yol göstermek. |
|
pilot |
pilot sinyali |
|
pilot |
pilot dalgası |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
pilot |
- [A] pilot
- [N] pilot, aircraftman, aviator, birdman, flyer, flier
|
|
pilot |
,-tu 1. airplane pilot, pilot. 2. naut. {a} pilot. 3. pilot {area, project}.
__ olmak slang to get drunk, get soused. |
|
pilot |
pilot[u]
* airplane pilot, pilot.
denizcilikle ilgili
* {a} pilot.
* pilot {area/project}. |
|
pilot |
flier |
|
pilot |
aviator |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|