İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
platform |
{'plætfɔ:rm}
- [N] platform, podyum, rampa, sahanlık, düzlük, yayla, plato, apartman topuk, tartışma ortamı, parti programı, taraça
|
|
platform |
i. platform, yüksekçe yer, kürsü; peron; tramvay sahanlığı; bir siyasi partinin resmen kabul ettiği prensipler, parti programı; plan, tasarı. platform car açık yük vagonu. |
|
platform |
i. 1. kürsü: The speaker used a crate as his platform. Konuşmacı kürsü olarak bir sandık kullandı. 2. platform, yüksekçe yer. 3. peron. 4. pol. platform, parti programı. 5. plan, tasarı. |
|
platform |
altyapı |
|
platform |
plat.form
plät'fôrm
İsim
* kürsü:
The speaker used a crate as his platform.
Konuşmacı kürsü olarak bir sandık kullandı.
* platform, yüksekçe yer.
* peron.
Politika
* platform, parti programı.
* plan, tasarı. |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
platform |
- [N] platform, podium, tribune
|
|
platform |
1. platform, rostrum. 2. platform, declaration of principles and policies. 3. geog. platform. |
|
platform |
* platform, rostrum.
* platform, declaration of principles and policies.
coğrafya
* platform. |
|
platform |
platform |
|
platform |
rostrum |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| |