Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
pool Dinle! {pu:l}
  • [N] havuz, gölcük, gölet, petrol rezervi, ortaya konan para, pot, fon, bilardo {Amerikan}, birlik, tröst, kartel
  • [V] para koymak, fon oluşturmak, birleştirmek, kârı paylaşmak, tröst kurmak
pool i.

f. bahis tutuşmada veya kumarda ortaya konulan para; on beş bilye ile oynanan bir çeşit bilardo; tic. rekabete meydan vermemek için mal fiyatlarını kontrol altmda tutan tüccarlar birliği; çalışma grubu, ekip;

f. ticaret birliği kurmak amacıyle para koymak; ortaklaşa toplamak. pool table bilardo masası.
pool i. küçük göl; havuz; su birikintisi; herhangi bir sıvı birikintisi; bir nehrin derin ve durgun kısmı.
pool i.
1. gölcük; havuz.
2. su birikintisi.
3. yüzme havuzu.
pool i.
1. isk. ortaya konulan para.
2. on beş top ile oynanan bir çeşit bilardo.
3. tic. rekabeti önlemek için fiyatları kontrol altında tutan tüccarlar birliği.
4. çalışma grubu, ekip.

f.
1. tic. ortak fona koymak, havuzda toplamak.
2. bir araya getirmek, birleştirmek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
car pool {'kɑ:rpu:l}
  • [N] araba parkı, sırayla araba kullanma anlaşması
deed pool
  • [N] tek yanlı sözleşme
gene pool
  • [N] genetik faktörler
indoor swimmming pool
  • [N] kapalı yüzme havuzu
car-pool lane
  • [N] şerit: otoyolda şartlı şerit, şerit: otoyolda en sol şerit
open-air swimming pool
  • [N] açık yüzme havuzu
paddling pool
  • [N] çocuk havuzu, oyun havuzu
Does the hotel have a swimming pool?
  • [PHR] havuz: Otelinizin havuzu var mı?
Is there an outdoor pool nearby?
  • [PHR] havuz: Buraya yakın açık havuz var mı?
pool of blood
  • [N] kan gölü
snooker pool
  • [N] bilardo: bir tür bilardo
swimming pool {'swımıŋ,pu:l}
  • [N] yüzme havuzu
indoor swimming pool
  • [N] kapalı yüzme havuzu
pool hall bilardo salonu.
pool table
1. bilardo masasi.
storage pool bellek havuzu
swimming pool yüzme havuzu.
pool hall * bilardo salonu.
swimming pool * yüzme havuzu.
pool ball bilardo topu