İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
quarter |
{'kwɔ:rtər}
- [N] çeyrek, dörtte birlik bölüm, onbeş dakika, yirmibeş sent, köşe, yer, bölge, mahalle, makam, bağışlama, kaynak {haber}, canını bağışlama, aman, dördün, yarımay, ağırlık ölçüsü {Amer. 11.34 kg}, ölçek {2908 hl.}
- [V] dörde bölmek, dört parçaya bölmek, yerleştirmek, geceletmek, konaklatmak, asker yerleştirmek, araziyi köşe bucak aramak {köpek}
|
|
quarter |
i.
s. dörtte bir kısım, çeyrek; 25 sentlik sikke; senenin dörtte biri, üç aylık müddet; öğretim yılının dörtte biri; dördün, ay devri müddetinin dörtte biri; den. gemi bordasının kıça doğru her iki tarafı; kasabın kestiği hayvanın bir tarafının yarısı {omuz veya but}; havali, semt, etraf, taraf, mahalle, civar; den. harp veya talim zamanında tayfaya ayrılan yer: harpte esir edilen düşmanın ölümden affı, aman;
s. dörtte bir, dörtte bire ait. quarters
i. kışla, askeri daire, ordugah; konak yeri, geçici mesken. quarter day üç ayda bir gelen hesap ödeme günü. quarter deck kıç güvertesi, subaylara mahsus güverte. quarter horse A.B.D. sığırtmaçların kullandıkları bir cins at. quarter miler çeyrek millik koşularda koşucu. quarter note müz. dörtlük. quarter section Amerikada bir mil kare arazinin dörtte biri. quarter sessions üç ayda bir açılan sulh mahkemesi. quarter wind den. kıçın yan tarafından esen rüzgâr. at close quarters çok yakın, hemen hemen yan yana, come to close quarters göğüs goğüse dövüşmek, cenkleşmek. divide into quarters dört kısma ayırmak. fore quarter omuz {et}. give no quarter aman vermemek. hind quarter but {et}. no quarter amansız. on the quarter den. kıç omuzluğunda veya omuzluğundan. |
|
quarter |
f. dört eşit kısma ayırmak, dörde bölmek; askeri kışlaya yerleştirmek; oturtmak, yerleştirmek; her tarafa koşup aramak {av köpeği}. |
|
quarter |
i. 1. dörtte bir, çeyrek: a quarter of the amount miktarın dörtte biri. 2. çeyrek: It´s quarter to two. İkiye çeyrek var. 3. çeyrek dolar, çeyrek, 25 sent değerindeki madeni para. 4. yılın dörtte biri, üç aylık süre. 5. öğretim yılının dörtte biri. 6. mahalle, semt. 7. yön, taraf. 8. çoğ. kışla. 9. çoğ. konut, mesken, ikametgâh.
f. 1. dörde ayırmak, dörde bölmek. 2. {in/with} {birini} {bir yere/birinin yanına} yerleştirmek: They quartered him with an engineer´s family. Onu bir mühendis ailesinin yanına yerleştirdiler. |
|
Quarter |
Çeyrek |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| |