Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
reason Dinle! {'ri:zən}
  • [N] sebep, neden, gerekçe, sağduyu, akıl, hikmet, mantık, us, insaf, adalet
  • [V] muhakeme etmek, usavurmak, uslamlamak, düşünmek, sonuç çıkarmak, sonuca varmak, mantıklı davranmak, ikna etmeye çalışmak, düşünüp taşınmak, etraflıca düşünmek, kanıtlamaya çalışmak, çözmek, bulmak, konuşmak, görüşmek
reason i.
1. neden, sebep: There are several reasons why I´m not going. Gitmemem için birkaç neden var. The reasons you´ve given won´t do. Sebep gösterdiğiniz şeyler kâfi değil. That´s the reason he´s not here. O yüzden burada değil.
2. akıl, us, muhakeme, mantık: Reason will be of no use to you. Akıl sana fayda etmez.

f.
1. {mantıklı bir şekilde} düşünmek, muhakeme etmek.
2. with {mantık yoluyla} -i ikna etmeye çalışmak.
reason {i.} sebep, neden, illet; delil, tanıt; akıl, fikir, idrak, anlayış, aklıselim; mantık; hak, insaf, adalet. bring to reason aklını başına getirmek. by reason of nedeniyle, sebebiyle. in all reason mantıki olarak, hakkıyle düşünülürse. It stands to reason. Galiba öyledir. with reason haklı olarak.
reason {f.} usa vurmak, uslamlamak, muhakeme etmek; sonuç çıkarmak, anlamak; münakaşa etmek, müzakere etmek. reason out sonucunu bulmak. reason with ikna etmek, inandırmak.
reason i.
1. neden, sebep: There are several reasons why I´m not going. Gitmemem için birkaç neden var. The reasons you´ve given won´t do. Sebep gösterdiğiniz şeyler kâfi değil. That´s the reason he´s not here. O yüzden burada değil.
2. akıl, us, muhakeme, mantık: Reason will be of no use to you. Akıl sana fayda etmez.

f.
1. {mantıklı bir şekilde} düşünmek, muhakeme etmek.
2. with {mantık yoluyla} -i ikna etmeye çalışmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
appeal to reason
  • [N] mantığa başvurma, aklını kullanma
bereft of reason
  • [A] çıldırmış, aklını kaçırmış
innocent of reason
  • [A] sebepsiz, nedensiz
for no particular reason
  • [ADV] özel bir nedeni yok, özel bir nedenle değil
for some reason
  • [ADV] her nasılsa, her nedense
for that reason
  • [ADV] o yüzden
for this reason
  • [ADV] bu nedenle, bu yüzden
lose one's reason
  • [V] aklını kaçırmak
within reason
  • [ADV] mâkul
without any reason
  • [A] sebepsiz
with reason
  • [ADV] haklı olarak
reason out
  • [V] düşünüp taşınmak, etraflıca düşünmek
reason what
  • [V] bulmak: ne olduğunu bulmak
reason why
  • [V] nedenini bulmak
without rhyme or reason
  • [A] ip: ipe sapa gelmez
  • [ADV] durup dururken, durduk yerde
woman's reason
  • [N] kadın mantığı, kadın aklı
be within reason akıl kârı olmak.
bring s.o. to reason birinin aklını başına getirmek.
by reason of nedeniyle, sebebiyle.
go beyond reason makul sınırların dışına çıkmak.