receive |
{rı'si:v}
- [V] almak, teslim almak, kabul etmek, çekmek {yayın}, parasını almak, karşılamak {haber vb.}, uğramak, kaldırmak, başına gelmek, ağırlamak, evsahipliği yapmak, aşai rabbani ayininde ekmek ve şarap almak
|
|
receive |
{f.} almak; kabul etmek; haber almak; anlamak, kavramak; taşımak, kaldırmak; uğramak, maruz kalmak. receiving line teşrifatçılar. |
|
receive |
f. 1. almak: He received the report on time. Raporu zamanında aldı. 2. kabul etmek: He is not receiving visitors today. Bugün ziyaretçi kabul etmiyor. 3. anlamak, kavramak. 4. taşımak, kaldırmak: This table will not receive that heavy a load. Bu masa o kadar ağır bir yükü kaldıramaz. 5. {kötü bir şeye} uğramak: The film received much criticism. Film çok eleştiriye uğradı. He received a punishment. Ceza yedi. 6. {iyi bir şey} görmek: The book received much attention. Kitap çok ilgi gördü. |
|
receive |
{f.} almak; kabul etmek; haber almak; anlamak, kavramak; taşımak, kaldırmak; uğramak, maruz kalmak. receiving line teşrifatçılar. |
|
receive |
f. 1. almak: He received the report on time. Raporu zamanında aldı. 2. kabul etmek: He is not receiving visitors today. Bugün ziyaretçi kabul etmiyor. 3. anlamak, kavramak. 4. taşımak, kaldırmak: This table will not receive that heavy a load. Bu masa o kadar ağır bir yükü kaldıramaz. 5. {kötü bir şeye} uğramak: The film received much criticism. Film çok eleştiriye uğradı. He received a punishment. Ceza yedi. 6. {iyi bir şey} görmek: The book received much attention. Kitap çok ilgi gördü. |
|
|