register |
{'redʒıstər}
- [N] kasa, cihaz: kayıt cihazı, sayaç, sicil, kütük, defter, liste {seçmen vb.}, subap, valf, ses perdesi, yan yana sayfaların satır hizası ayarı, renk ayarı, kayıt memuru, nüfus memuru, nikâh memuru
- [V] kayda geçirmek, kaydetmek, yazmak, yazdırmak, yazılmak, kayıtlı olmak, patent vermek, sicile geçmek, taahhütlü göndermek, belli etmek, dışa vurmak, göstermek {termometre vb.}, izlenim bırakmak, etki yaratmak, satırları hizalamak
|
|
register |
{f.} kaydetmek, deftere geçirmek, tescil etmek; göstermek {hareket derecesi}; basılmış sayfaları veya renkleri birbirine uydurmak; taahhütlü olarak göndermek; kaydolunmak, ismini sicile geçirmek; birbirine uygun gelmek; {k.dili} tesir etmek, sezilmek, anlaşılmak {söz, mana}. |
|
register |
{i.} defter, kütük, resmi kayıtlar defteri; sicil; kayıt, sicile geçirme; sesin veya çalgının yükseldiği derece; {müz.} kalın ve ince olmak üzere ses perdelerinden biri; odayı ısıtma veya soğutmada kullanılan alet, regülator; kaydeden alet. register of births doğum kütüğü. register office sicil dairesi. |
|
register |
i. 1. kütük, kayıt defteri: register of births doğum kütüğü. 2. sicil: register office sicil dairesi.
f. 1. kaydetmek, deftere geçirmek. 2. göstermek: The thermometer registers ten degrees. Termometre on dereceyi gösteriyor. 3. {mektubu} taahhütlü olarak göndermek. 4. kaydolmak, yazılmak. |
|
register |
{f.} kaydetmek, deftere geçirmek, tescil etmek; göstermek {hareket derecesi}; basılmış sayfaları veya renkleri birbirine uydurmak; taahhütlü olarak göndermek; kaydolunmak, ismini sicile geçirmek; birbirine uygun gelmek; {k.dili} tesir etmek, sezilmek, anlaşılmak {söz, mana}. |
|
|