Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
relief Dinle! {rı'li:f}
  • [N] rahatlama, sıkıntıdan kurtulma, kurtarma, rahatlatma, çare, yardım, destek, ara verme, nöbet değiştirme, nöbeti alan kimse, hafifletme, kabartma, rölyef
relief i. iç rahatlaması, ferahlama; kurtarma; yardım, bağış; imdat; çare, ilâç, derde derman; teselli; nöbetten çıkma, birisinin nöbet veya vazifesinin başkası tarafından alınması; nöbeti devralan kimse; heyk. kabartma, rölyef; güz. san. tecessüm ettirilmiş gibi görünen resim; arazinin gösterdiği kabarıklık, rölöve. relief map yükseklikleri gösteren harita. bring into relief açığa çıkarmak. high relief yüksek kabartma. low relief az mücessem kabartma.
relief i.
1. iç rahatlaması, ferahlama.
2. kurtarma.
3. yardım, imdat.
4. avuntu.
5. nöbeti devralan kimse.
6. heyk. kabartma, rölyef.
7. rölöve.
8. {devletin afetzedelere, işsizlere yaptığı} yardım.
relief i. iç rahatlaması, ferahlama; kurtarma; yardım, bağış; imdat; çare, ilâç, derde derman; teselli; nöbetten çıkma, birisinin nöbet veya vazifesinin başkası tarafından alınması; nöbeti devralan kimse; heyk. kabartma, rölyef; güz. san. tecessüm ettirilmiş gibi görünen resim; arazinin gösterdiği kabarıklık, rölöve. relief map yükseklikleri gösteren harita. bring into relief açığa çıkarmak. high relief yüksek kabartma. low relief az mücessem kabartma.
relief i.
1. iç rahatlaması, ferahlama.
2. kurtarma.
3. yardım, imdat.
4. avuntu.
5. nöbeti devralan kimse.
6. heyk. kabartma, rölyef.
7. rölöve.
8. {devletin afetzedelere, işsizlere yaptığı} yardım.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bas-relief Dinle! {,bɑ:rı'li:f}
  • [N] yarım kabartma
bass-relief {bæsrı'li:f}
  • [N] yarım kabartma
poor-relief
  • [N] fakirlere yardım
be in relief against
  • [V] kontrast oluşturmak, yanında göze çarpmak, dikkat: dikkati çekmek
stand out in relief
  • [V] göze çarpmak, dikkat: dikkati çekmek, kontrast oluşturmak
throw into relief
  • [V] ortaya çıkarmak, dikkat çekmesini sağlamak
relief driver
  • [N] şoför muavini
relief-work
  • [N] kakmacılık
sigh of relief
  • [N] nefes: derin bir nefes alma, rahat bir nefes alma
tax relief
  • [N] vergi indirimi
air relief cock havalandırma musluğu
bas relief yarım kabartma
bring into relief açığa çıkarmak.
high relief güz. san. yüksek kabartma.
low relief hafif kabartma.
relief map yükseklikleri gösteren harita.
relief map yükseklikleri gösteren harita.
high relief fine arts * yüksek kabartma.
low relief * hafif kabartma.
high relief yüksek kabartma