İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| rocks |
{rɒks}
|
sl. |
| rocks |
1.
f.,
i. sallamak; beşik sallamak, sallayarak. uyutmak; sallanmak, olduğu yerde sallanmak; i sallama, sallanma .rockandroll
i. çok ritmik bir pop müziği .rocking chair salıncaklı sandalye. rocking horse salmcaklı oyuncak at. rock the boat velveleye. 2. taşak. taşaklar. |
|
| rocks |
1.
f.,
i. sallamak; beşik sallamak, sallayarak. uyutmak; sallanmak, olduğu yerde sallanmak; i sallama, sallanma .rockandroll
i. çok ritmik bir pop müziği .rocking chair salıncaklı sandalye. rocking horse salmcaklı oyuncak at. rock the boat velveleye. 2. taşak. taşaklar. |
|
| rocks |
taşaklar |
i. |
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| on the rocks |
- [A] buzlu, para sıkıntısında, meteliksiz, sallantıda, kayalara bindirmiş
|
|
| run upon the rocks |
|
|
| Scotch on the rocks, please. |
- [PHR] skoç: Buzlu skoç, lütfen.
|
|
| whisky on the rocks |
|
|
| go on the rocks |
k. dili 1. {evlilik} bozulmak. 2. {işyeri} topu atmak, iflas etmek. |
|
| have rocks in one´s head |
k. dili kafadan kontak olmak. |
|
| He takes his whisky on the rocks. |
k. dili Viskiyi buzlu içer. |
|
| run on the rocks |
1. {gemi} kayalara oturmak. 2. k. dili iflas etmek, batmak. |
|
| run on the rocks |
1. {gemi} kayalara oturmak. 2. k. dili iflas etmek, batmak. |
|
| on the rocks |
* kayalara çarpmış.
* iflas etmiş; meteliksiz.
* buzlu {fakat soda veya su katılmamış} {viski}. |
|
| on the rocks |
buzlu, para sıkıntısında, meteliksiz, sallantıda, kayalara bindirmiş |
|
| run upon the rocks |
kayalara bindirmek |
f. |
| scotch on the rocks, please |
buzlu skoç lütfen. |
|
| whisky on the rocks |
buzlu viski |
i. |
|
|