scrap |
{skræp}
- [N] parça, kırıntı, hurda, kırpıntı, bozuntu, paçavra, kupür, döküntü, kavga, dövüş
- [V] kavga etmek, dövüşmek, çatışmak, hurda olarak kullanmak, hurdaya ayırmak, ıskartaya çıkarmak, çürüğe çıkarmak, ıskartaya ayırmak, parçalamak, ufalamak
|
|
scrap |
i.
f. {-ped, - ping}
s. ufak parça; artık, kırıntı; müsveddelik kâğıt; parça; çoğ. yağ eritilince geriye kalan kıkırdak; çoğ. hayvanlara verilen artık et; maden kırpıntısı; fı parçalamak, kırıntı haline getirmek, ufalamak; değersiz diye bir yana atmak, ıskarta etmek;
s. artık. scrap heap kırpıntı yığını, hurda yığını. scrap iron hurda demir. scraps of news derme çatma haberler. a scrap of evidence çok ufak bir delil. |
|
scrap |
i. 1. ufak parça. 2. artık; kırıntı; kırpıntı; hurda. 3. çoğ. artık.
f. {
__ped,
__ping} ıskartaya çıkarmak, atmak. |
|
scrap |
i.
f. {-ped, - ping}
s. ufak parça; artık, kırıntı; müsveddelik kâğıt; parça; çoğ. yağ eritilince geriye kalan kıkırdak; çoğ. hayvanlara verilen artık et; maden kırpıntısı; fı parçalamak, kırıntı haline getirmek, ufalamak; değersiz diye bir yana atmak, ıskarta etmek;
s. artık. scrap heap kırpıntı yığını, hurda yığını. scrap iron hurda demir. scraps of news derme çatma haberler. a scrap of evidence çok ufak bir delil. |
|
scrap |
i. 1. ufak parça. 2. artık; kırıntı; kırpıntı; hurda. 3. çoğ. artık.
f. {
__ped,
__ping} ıskartaya çıkarmak, atmak. |
|
|