Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
seam Dinle! {si:m}
  • [N] dikiş yeri, dikiş, bağlantı yeri, armuz, yara izi, kırışık, kırışıklık, maden damarı, yatak {maden}
  • [V] dikmek, ters ilmikle örmek, dikiş gibi iz bırakmak, tırmıklamak, faça yapmak, façasını bozmak
seam i.
1. dikiş yeri.
2. iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi, bağlantı yeri.
3. den. armuz.
4. jeol. damar, tabaka, yatak.
seam i.

f. dikiş yeri, dikiş; tıb. dikiş; derz; iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi, bağlantı yeri; den. armuz; jeol. ince maden damarı; yara izi, kırışık;

f. dikmek, birbirine dikmek; üzerine yara izi veya çizgi yapmak; ters ilmekle örgü örmek; çatlamak.
seam i.
1. dikiş yeri.
2. iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi, bağlantı yeri.
3. den. armuz.
4. jeol. damar, tabaka, yatak.
seam i.

f. dikiş yeri, dikiş; tıb. dikiş; derz; iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi, bağlantı yeri; den. armuz; jeol. ince maden damarı; yara izi, kırışık;

f. dikmek, birbirine dikmek; üzerine yara izi veya çizgi yapmak; ters ilmekle örgü örmek; çatlamak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
coal seam {'kəʋl,si:m}
  • [N] kömür damarı
seam together
  • [V] birbirine dikmek, dikmek, tutturmak
seam up
  • [V] dikmek, birbirine dikmek
seam together birbirine dikmek.
seam together birbirine dikmek.
clay seam kil damarı
coal seam kömür damarı
seam together birbirine dikmek, dikmek, tutturmak f.
seam up dikmek, birbirine dikmek f.
clay seam kil damarı [tech.]