Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sensitive Dinle! {'sensətıv}
  • [N] hassas kimse, alıngan kimse
  • [A] duyarlı, hassas, alıngan, duygulu, içli
sensitive s.
1. to -e duyarlı, -e hassas.
2. duygulu, duyar, duygun.
3. içli; alıngan.
4. duygusal.
sensitive s. hassas, duygulu, duyar, duygun; içli, alıngan; duygusal; kim. çabuk muteessir olan; bot. dokunulunca çabuk solan veya bozulan, duyulu. sensitive plant kustumotu bot. Mimosa pudica sensitively

i. hassasiyetle sensitiveness, sensitivity

i. duyarlık, hassasiyet, hassaslık.
sensitive s.
1. to -e duyarlı, -e hassas.
2. duygulu, duyar, duygun.
3. içli; alıngan.
4. duygusal.
sensitive s. hassas, duygulu, duyar, duygun; içli, alıngan; duygusal; kim. çabuk muteessir olan; bot. dokunulunca çabuk solan veya bozulan, duyulu. sensitive plant kustumotu bot. Mimosa pudica sensitively

i. hassasiyetle sensitiveness, sensitivity

i. duyarlık, hassasiyet, hassaslık.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
over-sensitive {,əʋvər'sensətıv}
  • [A] çok hassas, aşırı duygusal
the most sensitive spot
  • [N] can alıcı nokta
sensitive plant
  • [N] mimoza, küstümotu
sensitive spot
  • [N] hassas nokta
sensitive to heat
  • [A] ısıya duyarlı, sıcağa karşı hassas
case sensitive büyük-küçük {harfe} duyarlı
case sensitive büyük-küçük duyarlı
Case Sensitive Büyük/Küçük Harfe Duyarlı
Case Sensitive Büyük/Küçük Eşleştir
Case Sensitive Büyük Küçük Harf Duyarlı
context sensitive bağlama duyarlı
context sensitive içeriğe duyarlı
context sensitive bağlama duyarlı
Context Sensitive Help Bağlam Duyarlı Yardım
context-sensitive bağlam-duyarlı
context-sensitive Help içeriğe duyarlı yardım
data sensitive fault veriye duyarlı aksama
data sensitive fault veriye duyarlı aksama
data-sensitive fault veriye duyarlı aksama
phase sensitive detection evreye duyarlı algılayıcı