İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
smite |
{smaıt}
- [V] cezasını vermek, etkilemek, tutulmak, yakalanmak, vurulmak
|
|
smite |
f. {smote, smitten} vurmak, kuvvetle vurmak, darbe indirmek, çarpmak; şamar atmak; vurup öldürmek; belâ kesilmek; kuvvetle etkilemek; rahatsız etmek, pişman etmek. smite off bir darbede kesmek. smite out bir darbede ortadan kaldırmak. |
|
smite |
f. {smote, smit.ten} 1. sert bir şekilde vurmak. 2. öldürmek; mahvetmek, batırmak; cezaya çarptırmak. be smitten 1. with birdenbire {birine} vurulmak, -e gönlünü kaptırmak, -e âşık olmak. 2. with/by {güzel bir şeye} kapılıvermek, {güzel bir şeyden} çok hoşlanmak. 3. with birdenbire {bir hisse} kapılmak: He was smitten with terror. Dehşete kapıldı. At that moment she was smitten with remorse. O an pişmanlık duydu. |
|
smite |
smite
smayt
Fiil (D) smote, smitten
* sert bir şekilde vurmak.
* öldürmek; mahvetmek, batırmak; cezaya çarptırmak. |
|
smite |
{smote, smitten} vurmak, kuvvetle vurmak, darbe in |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|