İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| smooth-faced |
{'smu:ð,feıst}
- [A] sakalsız, cildi pürüzsüz, iki yüzlü, güler yüzlü, yüze gülücü
|
|
| smooth-faced |
s. sakalsız; güler yüzlü; mürai, ikiyüzlü. |
|
| smooth-faced |
sakalsız; güler yüzlü; mürai, ikiyüzlü. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| bold-faced |
{'bəʋld,feıst}
- [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
|
|
| double-faced |
{'dʌbəl,feıst}
- [A] iki yüzlü, çift taraflı
|
|
| be faced with |
- [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
|
|
| faced |
{feıst}
|
|
| Janus-faced |
{,dʒeınəs'feıst}
|
|
| moon-faced |
{'mu:n,feıst}
|
|
| open-faced |
{'əʋpən,feıst}
- [A] açık yürekli, tek dilim {sandviç}
|
|
| pasty faced |
{'peıstı,feıst}
|
|
| po-faced |
{,pəʋ'feıst}
- [A] çatık kaşlı, sert bakışlı, suratsız
|
|
| pudding-faced |
- [A] ablak suratlı, şişman suratlı
|
|
| smooth sledding |
- [N] zorlanmama, kolayca halletme
|
|
| smooth |
{smu:ð}
- [A] düz, pürüzsüz, huzur veren, sakin, kolay, akıcı, düzgün, hoş, tatlı, yumuşak, şık, mükemmel, sinekkaydı
- [V] düzleştirmek, düzlemek, düzeltmek, kolaylaştırmak, yumuşatmak, sakinleştirmek, sakinleşmek, süt liman olmak
|
|
| a smooth tongue |
|
|
| become smooth |
|
|
| quite smooth |
|
|
| smooth away |
- [V] düzeltmek, pürüzleri yok etmek, kurtulmak, gidermek
|
|
| smooth down |
- [V] düzelmek, sakinleşmek, düzeltmek, sakinleştirmek, yatıştırmak
|
|
| smooth file |
|
|
| smooth out |
- [V] düzeltmek, düzlemek, gidermek, kırışıklıkları gidermek, pürüzsüzleştirmek
|
|
| smooth over |
- [V] düzeltmek, tatlıya bağlamak, düzlemek, pürüzlerini yok etmek
|
|
|
|