Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
solid-hoofed {'sɒlıdhʋft}
  • [A] tırnaklı: sert tırnaklı, toynaklı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
a solid blow
  • [N] sağlam vuruş, sert yumruk
cloven-hoofed Dinle! {,kləʋvən'hʋft}
  • [A] çatal tırnaklı, şeytanca
hoofed Dinle! {hʋft}
  • [A] toynaklı
solid paraffin
  • [N] mum
solid Dinle! {'sɒlıd}
  • [A] katı, sert, sağlam, metin, som, masif, güvenilir, tek parça, yekpare, birbirine bağlı, birlik olan, sağlam karakterli, tam, eksiksiz, bütün, kübik, cisimsel, mükemmel, türdeş, aynı türden, koyu
  • [N] katı cisim, üç boyutlu cisim, üç boyutluluk
booked solid
  • [A] tamamen dolu, hiç yer kalmamış
Please show me a tie in a solid color.
  • [PHR] koyu: Koyu renk bir kravat gösterin lütfen.
solid build
  • [N] sağlam bina
solid geometry
  • [N] uzay geometrisi, üç boyutlu cisimler geometrisi
solid gold
  • [N] som altın
solid lubricant
  • [N] katı yağ
solid meal
  • [N] doyurucu öğün, sağlam yemek
solid measure
  • [N] katı hacim ölçüsü
solid-state {'sɒlıd,steıt}
  • [A] katı haldeki, katılarla ilgili
solid-state chemistry
  • [N] katı durum kimyası
solid-state physics
  • [N] katı cisimler fiziği
solid waste
  • [N] katı atık
solid-drawn tube
  • [N] çekme: som çekme boru
a solid vote
  • [N] oybirliği, oybirliği ile kabul etme
solid s.
1. katı, sıvı olmayan.
2. som {metal}; masif {ağaç/tahta}; yekpare ve içi dolu {madde}.
3. tam, kesintisiz, aralıksız, fasılasız.
4. sağlam, dayanıklı.
5. sağlam, güvenilir; muteber.
6. geom. katı.

i. katı, katı madde.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
solid solid
solid solid [med.]