Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sour Dinle! {saʋr}
  • [A] ekşi, mayhoş, buruk, ekşimiş, keskin, dokunaklı, suratsız, somurtkan, hırçın, ayazlı, buz gibi, rutubetli {toprak}
  • [N] sepileme asidi, ekşi şey, ekşi içki
  • [V] ekşimek, bozulmak, kesilmek, huysuzlaşmak, somurtmak, surat asmak, zehir olmak, hayatı zehir olmak, zehir etmek, bozmak
sour s. ekşi.

f. ekşitmek; ekşimek.
sour s.

f.

i. ekşi; ters, huysuz, hırçın, titiz; {eski} tatsız; asitli {toprak}; acı, acıklı;

f. ekşitmek, ekşimek; kesilmek, bozulmak;

i. ekşi şey; ekşi içki; asit mahlülü ile yıkama. sour cherry vişne. sour cream ekşi krema, smetane. sour grapes ulaşılamayan şeye pis deme {Kedi ulaşamadığı ciğere pis der}. go sour ekşimek; değerini kaybetmek, kötüye gitmek, bozulmak. sourish

s. ekşice, mayhoş. sourly

z. tersçe. sourness

i. ekşilik; terslik.
sour sour saur Sıfat * ekşi. Fiil * ekşitmek; ekşimek.
sour ekşi; ters, huysuz, hırçın, titiz; {eski} tatsız;

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
sour cherry
  • [N] vişne
sour cream
  • [N] krema: ekşi krema, krema
go sour
  • [V] ekşimek, bozulmak, kesilmek, suratı asılmak, somurtmak
render sour
  • [V] ekşitmek
turn sour
  • [V] ekşimek, bozulmak, kesilmek, suratı asılmak, somurtmak
sour milk
  • [N] kesilmiş süt, bozuk süt
sweet-and-sour Dinle! {,swi:tən'saʋr}
  • [A] şeker, sirke ve limonlu
go sour
1. ekşimek.
2. bozulmak, kötüye gitmek.
sour cherry vişne.
sour cherry vişne.
sour cream smetana.
sour cream smetana.
sour orange turunç.
sour/bitter/Seville orange turunç.
What a sour face he´s wearing today! k. dili Bugün ne kadar suratsız o!
go sour * ekşimek. * bozulmak, kötüye gitmek.
sour cherry * vişne.
sour cream * smetana.
sour orange * turunç.
What a sour face he's wearing today * O bugün ne kadar suratsız!