Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
spirit Dinle! {'spırıt}
  • [N] ruh, can, maneviyat, gerçek anlam, hayalet, peri, ruh hali, neşe, şevk, cesaret, güç, insan, örnek insan, özel durum, ispirto, üstünlük
  • [V] canlandırmak, neşelendirmek, cesaretlendirmek, heveslendirmek
spirit i.
1. ruh.
2. peri; cin; hayalet.
3. gayret, şevk, heves, canlılık.
4. niyet: I hope you understand the spirit which underlies what I said. Dediklerimin ardındaki niyeti anladığını ümit ediyorum.
5. fels. ruh, tin.
6. ecza. ruh: spirit of peppermint naneruhu.
7. damıtılarak elde edilen alkollü sıvı.
spirit f. away/off dikkati çekmeden çabucak kaldırıp götürmek; gizlice kaçırmak.
spirit i.

s. ruh can, insan ruhu; fels. tin; tayf, hayalet; peri, cin; önder, örnek kimse; heves, canlılık; hava; huy, tabiat, meşrep; mana, öz, meram;

s. hayalete ait; ruhlara inanmayla ilgili; ispirto ile çalışan. spirit lamp ispirtoluk, kamineto. spirit level düzeç, kabarcıklı düzeç, düzeldek, tesviyeruhu, su terazisi. spirit rapping ispritizmada ruhların masaya hafif hafif vurmaları. spirit writing ruhların yazdığına inanılan yazı. familiar spirit bir insana hizmet eden peri. spiritless

s. cansız, ruhsuz, hevessiz.
spirit f. canlandırmak, kuvvet ve cesaret vermek. spirit away, spirit off gizlice göndermek veya götürmek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
enter into the spirit
  • [V] ruhunu okumak, ruhunu anlamak
evil spirit
  • [N] kötü ruh, ecinni
familiar spirit
  • [N] koruyucu ruh
public spirit
  • [N] yurtseverlik, vatanseverlik
Holy Spirit
  • [NPR] ruh: kutsal ruh, ruhülkudüs
spirit away
  • [V] yok etmek, ortadan kaldırmak: gizlice ortadan kaldırmak, kaçırmak
spirit lamp {'spırıt,læmp}
  • [N] ispirto lâmbası
spirit level {'spırıt,levəl}
  • [N] su terazisi, tesviye ruhu, düzeç
spirit off
  • [V] yok etmek, ortadan kaldırmak: gizlice ortadan kaldırmak
spirit rapping {'spırıt,ræpıŋ}
  • [N] ruhun masaya vurması
spirit up
  • [V] canlandırmak, neşelendirmek, cesaretlendirmek