İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| thrive |
{ɵraıv}
- [V] gelişmek, serpilmek, dallanıp budaklanmak
|
|
| thrive |
f. {-d, -d; veya throve, thriven} işi iyi gitmek, muvaffak olmak; kuvvet bularak büyümek; zenginleşmek, refah bulmak; mamur olmak, bayındır olmak. thrivingly
z. başanyla. |
|
| thrive |
f. {throve/
thrived,
thrived/
thriven} 1. çok iyi gelişmek/büyümek: These geraniums are thriving. Bu sardunyalar çok iyi gelişiyor. 2. {işler} çok iyi gitmek, tıkırında olmak. |
|
| thrive |
thrive
thrayv
Fiil (D) throve/thrived, thrived/thriven
* çok iyi gelişmek veya büyümek.
* {işler} çok iyi gitmek, tıkırında olmak. |
|
| thrive |
{-d, -d; veya throve, thriven} işi iyi gitmek, muv |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| thrive on |
{bir şey} {birine/bir şeye} iyi gelmek: She seems to thrive on hard work. Çok çalışmak ona iyi geliyor galiba. |
|
| thrive, |
1. gelişmek. serpilmek. dallanıp budaklanmak. 2. iyi gelişmek. iyiye gitmek. iyileşmek. başarılı olmak. büyümek. sepilemek. |
|
| thrive on |
* {bir şey} {birine/bir şeye} iyi gelmek:
She seems to thrive on hard work.
Çok çalışmak ona iyi geliyor galiba. |
|
|
|