Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
tinge Dinle! {tıŋ}
  • [N] hafif renk, az miktar, iz, belirti
  • [V] hafifçe boyamak, renklendirmek {az}, katmak, hafif etkilemek
tinge f.

i. hafifçe boyamak, renk vermek; içine başka şey karıştırmak;

i. hafif renk; cüzi şey.
tinge f.
1. with -i hafif bir şekilde {bir renge} boyamak: The dawn was tingeing the eastern horizon with pink. Şafak ufkun doğusunu pembeye boyuyordu.
2. with {-in kokusu} hafifçe {havaya} yayılmak; {-in tadı} {bir yemekte} azıcık bulunmak: The magnolias tinged the air with their fragrance. Manolyaların kokusu hafifçe havaya yayılıyordu.
3. with -e biraz ... katmak: He tinged his strictures with humor. Tenkitlerine biraz da mizah kattı.

i. {bir şeyden} azıcık bir miktar: That gray has a tinge of blue in it. O gride azıcık bir mavi var.
tinge tinge tînc Fiil * [with] -i hafif bir şekilde {bir renge} boyamak. * [with] {-in kokusu} hafifçe {havaya} yayılmak; {-in tadı} {bir yemekte} azıcık bulunmak. * [with] -e biraz ... katmak. İsim * {bir şeyden} azıcık bir miktar.
tinge hafifçe boyamak, renk vermek; içine başka şey karı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
have a tinge of red
  • [V] kızıla çalmak
have a tinge of red kızıla çalmak f.