Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
trial Dinle! {'traıəl}
  • [A] mahkeme, deneme, duruşma
  • [N] dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial i. huk. davanın görülmesi, muhakeme, duruşma, yargılama; tecrübe, deneme, bakma, imtihan; tecrübe olunma, denenme; imtihan kabilinden olan felaket veya keder. trial and error çeşitli yolları deneme; deneyerek. trial balance muhasebede zimmet ve matlup yekunlarının mukayesesi, mizan. trial balloon halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen önhaber. trial by jury jüri heyeti tarafından muhakeme olunma. trial jury bir davada son kararı veren on iki kişilik jüri heyeti. trial trip yelkenli gemi veya vapurun tecrübe seferi; tecrübe, deneme. be on trial yargılanmak, muhakemesi olmak; tecrübe edilmek, denenmek. He is a trial to his mother. Annesi için bir baş belâsıdır.
trial i. huk.
1. duruşma, yargılama, muhakeme.
2. deneme; denenme.
3. dert, baş belası: He is a trial to his mother. Annesi için bir baş belası.

s. deneme: trial period deneme devresi.
trial deneme
trial tri.al tray'ıl İsim, law * duruşma, yargılama, muhakeme. * deneme; denenme. * dert, baş belası. Sıfat * deneme: trial period deneme devresi.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
trial balance
  • [N] geçici bilanço, mizan
show trial
  • [N] göstermelik duruşma
stand trial
  • [V] denenmek, yargılanmak
trial balloon
  • [N] halkın tepkisini ölçmek için duyurulan ön haber
trial judge
  • [N] duruşma hakimi