İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
true |
{tru:}
- [A] esaslı, gerçek, doğru, hakiki, sahi, tam, içten, aslının aynı, asıl, safkan
- [ADV] doğru, sadık kalarak, gerçekten, tam olarak
|
|
true |
s.
z.
f. hakiki sahi, gerçek, doğru; halis, katkısız, som, safi; sadık, samimi, içten; tam, aym; asıl; meşru;
z. doğru olarak, hakikaten, gerçekten; doğru;
f. doğrultmak, düzeltmek, tam şeklini vermek. true bill muhakeme lüzumu kararı. true-false test doğru, veya yanlış diye cevaplandırılan test. true horizon deniz yüzeyi ile paralel olan hakiki ufuk. come true doğru çıkmak, gerçekleşmek. in true doğru işleyen, merkeze uygun. |
|
true |
s. 1. doğru, gerçek: Is what she said true? Onun söylediği doğru mu? 2. hakiki, som: Is this true or imitation leather? Bu deri hakiki mi, yoksa taklit mi? 3. sadık, samimi: a true friend sadık arkadaş. 4. asıl, gerçek: the true meaning of a word bir sözcüğün asıl anlamı. 5. tam, aslına uygun: a true copy aslına uygun bir kopya. 6. meşru, asıl: the true heirs asıl mirasçılar. 7. samimi, içten: true concern içten merak. |
|
TRUE |
DOĞRU |
|
true |
true
tru
Sıfat
* doğru, gerçek.
* hakiki, som:
Is this true or imitation leather?
Bu deri hakiki mi, yoksa taklit mi?
* sadık, samimi.
* asıl, gerçek.
* tam, aslına uygun.
* meşru, asıl.
* samimi, içten. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
a true believer |
- [N] gerçek iman sahibi kimse
|
|
find a true bill |
|
|
true copy |
- [N] kopya: aslının aynısı kopya
|
|
true ruby |
|
|
come true |
|
|
out of true |
- [A] gerçek ölçülerde olmayan
|
|
speak true |
|
|
the true |
|
|
true blue |
{,tru:'blu:}
- [N] sözünün eri kimse, sadık kimse, vefalı kimse
|
|
true-blue |
{,tru:'blu:}
- [A] sözünün eri, doğrucu, sadık
|
|
true declination |
|
|
true friend |
|
|
true-hearted |
{'tru:,hɑ:rtıd}
|
|
true-life |
- [A] gerçek hayattan alınmış, yaşanmış
|
|
true love |
{'tru:,lʌv}
|
|
true to life |
- [A] gerçek hayattaki gibi
|
|
true to size |
|
|
true to type |
- [A] türünün özelliklerini taşıyan
|
|
true up |
- [V] doğrultmak, yerine uydurmak
|
|
be true to |
-e sadık kalmak. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|