Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
warm Dinle! {wɔ:rm}
  • [A] sıcak, ılık, samimi, canlı, hararetli, heyecanlı, sıcak tutan, sıcacık, taze
  • [N] ısınma, sıcakça yer
  • [V] ısınmak, ısıtmak, samimileşmek
warm s. ılık, hafif sıcak; ısıtan, sıcak tutan; hararetli; canlı; gayretli, şevkli; heyecanlı, çabuk heyecanlanan; sıcakkanlı; sıkıcı; güz. san. sıcak {renk}; yeni, taze; saklanan şeye veya gerçeğe yaklaşmış durumda olan. warm front meteor. sıcak hava kitlesi. a warm climate ılıman iklim. a warm welcome hararetli kabul, sıcak bir karşılama. make it warm for someone anasından emdiğini burnundan getirmek. warmly

z. samimiyetle, hararetle; şevkle. warmness

i. sıcaklık, ılıklık.
warm f. ısıtmak, kızdırmak; ısınmak, kızmak; teşvik etmek, teşvik olunmak .warm to veya toward şevkle sarılmak. warm up ısınmak; ısıtmak; yarışmadan önce hafif idman yapmak; motoru ısıtmak için çalıştırmak; konser veya temsilden önce son bir hazırlık yapmak. warming pan yatağı ısıtmaya mahsus saplı ve kapaklı madeni kap.
warm s.
1. ılık.
2. sıcak {hava}: warm front sıcak hava kütlesi.
3. ısıtan, sıcak tutan {giysi, battaniye v.b.}.
4. candan, hararetli, sıcak: a warm welcome sıcak bir karşılama.
5. yüreği sıcak, sevgi dolu; cana yakın, samimi {kimse}.
6. sıcakkanlı.
7. sıcak {renk}.

f.
1. {up} ısıtmak, kızdırmak; ısınmak: Please warm this milk. Lütfen bu sütü ısıtın. The weather is warming up. Hava ısınıyor.
2. to/towards -e ısınmak, -e alışmak: He is warming to the work. İşe ısınıyor.
3. up {yarışmadan önce} hafif idman yapmak.
4. up {konserden/temsilden önce} son bir hazırlık yapmak.
5. up canlanmak, kızışmak, coşmak: The discussion is warming up. Tartışma canlanıyor.
warm sıcak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
nice and warm
  • [A] sıcacık
a warm reception
  • [N] sıcak karşılama, şiddetle karşılık verme
a warm corner
  • [N] tuzak
give a warm
  • [V] ısıtmak
grow warm
  • [V] ısınmak
have a warm
  • [V] ısınmak
keep warm
  • [V] sıcak tutmak
make it warm for smb.
  • [ID] anasından emdiği sütü burnundan getirmek, burnundan getirmek, zorluk çıkarmak
Today it's warm.
  • [PHR] ılık: Bugün hava ılık.
warm-blooded Dinle! {,wɔ:rm'blʌdıd}
  • [A] sıcakkanlı, tutkulu, enerjik
warm-blooded animals