 İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| watering |
i.
s. sulama; suvarma; hareleme;
s. sulayan, sulayıcı; sahildeki; kaplıcaya yakın. watering place içmeler, maden suları bulunan yer; plaj; kaplıca. watering pot bahçe sulama kovası, süzgeçli kova. watering trough yalak. |
|
| watering |
i.
1. sulama.
2. suvarma.
3. {kumaşta} hare. |
|
| watering |
wa.ter.ing
wô'tırîng
İsim
* sulama.
* suvarma.
* {kumaşta} hare. |
|
| watering |
sulama; suvarma; hareleme; sulayan, sulayıcı; sah |
|
| watering |
n.sulama:v.sula:prep.sulayarak |
|
|
| İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| watering can |
bak. watering pot. |
|
| watering hole |
1. hayvanların su içmesine elverişli yer, suvat.
2. doğal bir su kaynağı.
3. k. dili bar; meyhane. |
|
| watering place |
1. hayvanların su içmesine elverişli yer, suvat.
2. kaplıca, termal.
3. kıyıda bulunan tatil yeri.
4. doğal bir su kaynağı. |
|
| watering pot |
süzgeçli kova. |
|
| watering trough |
yalak. |
|
| watering can |
* süzgeçli kova. |
|
| watering hole |
* hayvanların su içmesine elverişli yer, suvat.
* doğal bir su kaynağı.
slang
* bar; meyhane. |
|
| watering place |
* hayvanların su içmesine elverişli yer, suvat.
* kaplıca, termal.
* kıyıda bulunan tatil yeri.
* doğal bir su kaynağı. |
|
| watering pot |
* süzgeçli kova. |
|
| watering trough |
* yalak. |
|
| |
