Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
well-knit Dinle! {,wel'nıt}
  • [A] adaleli, kaslı, yapılı, sıkı dokunmuş, sık örülmüş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
knit one's brows
  • [V] kaşlarını çatmak
close-knit Dinle! {,kləʋs'nıt}
  • [A] bütünleşmiş, birbirine bağlı
knit one's eyebrows
  • [V] kaşlarını çatmak
hand-knit {'hænd,nıt}
  • [V] örmek, elde örmek
knit Dinle! {nıt}
  • [N] örgü
  • [V] örmek, dokumak, bağlamak, çatmak, örgü örmek, birleşmek, kaynaşmak
knit together
  • [V] bağlamak, birleştirmek
knit up
  • [V] birleştirmek, bağlamak, karara bağlamak, birleşmek, yakınlaşmak, kaynaşmak
knit {f.} {ted veya knit} örmek; sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek; çatmak {kaşları}; birbirine düğümlemek; birbirine yapışmak; kaynaşmak, kaynamak {kemik}. a wellknit frame iyi yapılı vücut .He knit his brows. Kaşlarını çattı. The bone has knit. Kemik kaynayıp bitişmiş.
knit f. {

__ted/knit}
1. örmek.
2. sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek.
3. {kaşları} çatmak: He knit his brows. Kaşlarını çattı.
4. {kemik} kaynamak: The bone has knit. Kemik kaynamış.
knit goods örme eşya; triko eşya.
knit one, purl one bir düz, bir ters örmek.
knit knit nît Fiil (D) knitted/knit * örmek. * sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek. * {kaşları} çatmak: He knit his brows. Kaşlarını çattı. * {kemik} kaynamak: The bone has knit. Kemik kaynamış.
knit goods * örme eşya; triko eşya.
knit one, purl one * bir düz, bir ters örmek.
knit {ted veya knit} örmek; sıkı sıkıya bağlamak, birle
knit ör
knit ör
knit örmek
knit birleşmek
knit kaynaşmak