Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
wing Dinle! {wıŋ}
  • [N] kanat, burun kanadı, ek bina, uçma, uçuşan şey, sıvışma, kol, çamurluk, hava filosu
  • [V] kanat takmak, hızlandırmak, kanatlanmak, uçmak, uçarak geçmek, kanadını yaralamak, kolundan yaralamak
wing i.

f. kanat, cenah; kol; uçuş; uçuşan şey; kapı kanadı; açıkta oynayan futbolcu; mim. binanın yan çıkıntısı; ek bina; tiyatro yan oda; ask. ve den. kol;

f. uçmak, kanatlanmak; kanat takmak; tüy takmak; uçurmak; uçarak götürmek; uçarak geçmek; yan parçalarını koymak; kanadından yaralamak; k.dili. yaralamak. wing case biyol. böcek kanadının kabuğu. wing chair arkası ve yanları yüksek koltuk. wing collar resmi elbiseyle giyilen gömleğin uçları kıvrık yakası. wing commander ing. hava filosu kumandanı. wing loading kanat yükü. wing nut kelebekli somun. clip ones wings kanatlarını kırpmak; engel olmak . on the wing uçmakta; hareket halinde; gitmek üzere. on the wings of the wind çok hızlı. sprout wings kanatlanmak. take wing kanatlanmak, uçup gitmek. under ones wing himayesi altında. win ones wings hav. ehliyet almak. wingless

s. kanatsız. winglet

i. kanatçık. wingy s kanatlı; tez, kuş gibi.
wing i.
1. {kuş, uçak, bina, ordu, futbol veya siyasi partiye ait} kanat.
2. çoğ., tiy. kulis.
3. futbol açık {oyuncu}.
4. İng., oto. çamurluk.

f.
1. uçmak.
2. {kuşu} kanadından vurmak.
3. yaralamak, vurmak.
wing wing wîng İsim * {kuş, uçak, bina, ordu, futbol veya siyasi partiye ait} kanat. Çoğul, theater * kulis. Fiil * uçmak. * {kuşu} kanadından vurmak. * yaralamak, vurmak.
wing kanat, cenah; kol; uçuş; uçuşan şey; kapı kanadı;

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
cantilever wing
  • [N] serbest uçak kanadı
delta wing
  • [N] delta kanat, üçgen geri kanat
right wing
  • [N] sağ açık
right-wing Dinle! {,raıt'wıŋ}
  • [A] sağ kanat, sağ
on the wing
  • [ADV] gitmek üzere, uçmakta, hareket halinde
take wing
  • [ID] kanatlanmak, uçmak, tüymek, sıvışmak
wing case {'wıŋkeıs}
  • [N] böcek kanadını saran kabuk
wing commander {wıŋkə'mændər}
  • [N] filo komutanı (Brit.), uçuş kolu komutanı (Amer.)
wing feather
  • [N] kanat tüyü
wing nut
  • [N] kelbek vida somunu
all wing type airplane tamamen kanat uçak
auxiliary wing yardımcı kanat
be on the wing uçmakta olmak, uçmak.
left wing pol. sol kanat.
right wing pol. sağ kanat, sağcılar.
right wing pol. sağ kanat, sağcılar.
take s.o. under one´s wing k. dili birini kanadı altına almak, birinin üstüne kanat germek; birine kılavuzluk etmek.
take wing kanatlanmak, uçmaya başlamak.
wing commander İng., ask. yarbay.
wing it k. dili
1. durumu idare etmeye çalışmak; {eldeki imkânlarla} idare etmek.
2. bir konuşmayı irticalen/doğaçtan yapmak.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
right-wing
1. believing in or supporting tenets of the political right.