İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
length |
{leŋkɵ, leŋɵ}
|
|
length |
i. uzunluk, boy; müddet, mesafe, süre; gram. bir sesli harfin uzatılması veya uzunluğu. length of days uzun ömür. at great length tafsilâtıyle, ayrıntılarıyle. at length uzun uzadıya; en nihayet. at full length tafsilatıyle; boylu boyunca. cables length den. gomene boyu, yüz kulaç. go to all lengths, go to any length her çareyi kullanmak, her çareye başvurmak. keep one at arms length birini pek yaklaştırmamak, samimi olmasına müsaade etmemek. race won by a length bir at veya kayık boyu ile kazanılan yarış. |
|
length |
i. 1. uzunluk, boy. 2. süre. |
|
length |
uzunluk |
|
length |
length
lengkth, length
İsim
* uzunluk, boy.
* süre. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
Will you adjust the length? |
- [PHR] ayarlamak: Boyunu ayarlar mısınız?
|
|
feature-length |
{'fi:tʃərleŋkɵ}
|
|
half-length |
{,hæf'leŋkɵ}
|
|
knee-length |
{'ni:,leŋkɵ}
|
|
knee-length skirt |
|
|
at full length |
- [ADV] boylu boyunca, bütünüyle, ayrıntılarıyla
|
|
at length |
- [ADV] uzun uzadıya, ayrıntılı olarak, enine boyuna, en sonunda
|
|
at some length |
- [ADV] ayrıntılarıyla, uzun uzadıya
|
|
by a length |
|
|
win by a length |
- [V] bir boy farkla yenmek
|
|
Can you measure my sleeve length? |
- [PHR] ölçmek: Kol boyumu ölçer misiniz?
|
|
whole-length |
{,həʋl'leŋkɵ}
- [A] tam boya göre yapılan
- [N] tam boy
|
|
a length of piping |
{belirli uzunlukta} bir boru parçası. |
|
adjustment of length |
uzunluk ayarı |
|
Allow Zero Length |
Sıfır Uzunluk İzni |
|
arm´s length |
kol boyu. |
|
at full length |
1. ayrıntılarıyla. 2. boylu boyunca. |
|
at great length |
ayrıntılarıyla, detaylarıyla. |
|
at length |
1. uzun uzadıya. 2. en sonunda. |
|
block length |
blok uzunluğu |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|