İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| act the fool |
- [V] aptalca davranmak, aptallık etmek
|
|
| April |
{'eıprəl}
|
|
| a bit of a fool |
|
|
| bloody fool |
|
|
| fool |
{fu:l}
- [A] budala
- [N] aptal, enayi, akılsız, budala, maskara, salak, soytarı, meyve ve süt tatlısı
- [V] kandırmak, enayi yerine koymak, maskaraya çevirmek, gülünç duruma sokmak, şaka yapmak, eğlenmek, vakit geçirmek, oyalanmak
|
|
| act like a fool |
|
|
| All Fool's day |
- [NPR] bir Nisan, Nisan bir
|
|
| April Fool |
- [N] Nisan 1 şakası yapılan kimse
|
|
| April Fool's day |
|
|
| April Fools' day |
|
|
| damned fool |
- [N] aptal: Allah'ın belâsı aptal, salak: kahrolası salak
|
|
| fool's errand |
|
|
| fool's paradise |
- [N] hayal alemi, geçici mutluluk
|
|
| he is nobody's fool |
- [ID] onu kimse kandıramaz, kimsenin enayisi değildir
|
|
| make a fool of oneself |
- [N] kendini gülünç duruma düşürmek, gülünç olmak
|
|
| nobody's fool |
- [ID] kimsenin kandıramadığı tip, kimsenin enayisi olmayan kişi
|
|
| play the fool |
|
|
| What a fool! |
- [INTRJ] sersem: Ne kadar sersem!
|
|
| fool about |
- [V] aylak aylak dolaşmak, maskaralık etmek, oyalanmak
|
|
| fool around |
- [V] aylak aylak dolaşmak, maskaralık etmek, oyalanmak
|
|
|
|