Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
Salt-Okunur Read Only
Salt-Okunur Read-Only

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bay salt {'beı,sɔ:lt}
  • [N] deniz tuzu, kaba tuz
salt cellar {'sɔ:lt,selər}
  • [N] tuzluk
dry-salt
  • [V] tuzlayıp saklamak
Would you please pass the salt?
  • [PHR] uzatmak: Tuzu uzatır mısınız?
pepper-and-salt Dinle! {,pepərən'sɔ:lt}
  • [A] siyak beyaz kırçıllı, karyağdılı
rock salt {'rɒksɔ:lt}
  • [N] kayatuzu
salt Dinle! {sɔ:lt}
  • [A] tuzlu, tuz
  • [N] tuz, tuzluk, lezzet, tad, nükte, espri
  • [V] tuzlamak, salamura yapmak, tuzlayarak saklamak, biriktirmek
above the salt
  • [ADV] evsahibi: evsahipleri ile beraber
below the salt
  • [ADV] hizmetçilerle beraber
eat smb.'s salt
  • [V] misafiri olmak, sofrasına konuk olmak
Epsom salt Dinle!
  • [N] tuz: ingiliz tuzu, sülfat: magnezyum sülfat
Glauber's salt
  • [N] sülfat: sodyum sülfat
in salt
  • [A] tuzlamış, salamura
May I have some salt?
  • [PHR] tuz: Biraz tuz alabilir miyim?
old salt
  • [N] deniz kurdu, usta denizci
spirits of salt
  • [N] asit kloridik
the salt of the earth
  • [N] en iyi tabaka, birinci sınıf insan
with a grain of salt
  • [ADV] kuşku ile karşılamak, kuşkuyla, şüpheyle, inanmayarak
without salt
  • [A] tuzsuz
salt away
  • [V] tuzlayarak saklamak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
hırslardan arınılarak ulaşılan salt mutluluk
  • [N] nirvana
salt
  • [A] absolute, pure, naked, very, unvarnished
salt çoğunluk
  • [N] majority: absolute majority
salt gerçek
  • [N] absolute fact, very: the very truth, truth: naked truth
salt mutluluk
  • [N] beatitude
salt ,-tı
1. solely, only, simply, singly.
2. pure: salt matematik pure mathematics. salt sevinç pure joy. salt us pure reason.
3. absolute.

__ çoğunluk absolute majority.

__ değer math. absolute value.

__ nem absolute humidity.

__ sıcaklık phys. absolute temperature.

__ sıfır phys., chem. absolute zero.
salt salt[ı] * solely, only, simply, singly. * pure: salt us pure reason. * absolute.
salt çoğunluk * absolute majority.