Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
brown-nose
  • [V] dalkavukluk etmek, kıç yalamak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bleeding of the nose
  • [N] burun kanaması
blow one's nose
  • [V] hınkırmak, sümkürmek
brown Dinle! {braʋn}
  • [A] kahverengi
  • [N] kahverengi
  • [V] karamak, kızarmak
dark brown
  • [N] koyu kahverengi
do smb. brown
  • [ID] kazıklamak
I'm looking for something in brown.
  • [PHR] kahverengi: Kahverengi bir şey arıyorum.
brown coal {'braʋn,kəʋl}
  • [N] linyit, kahverengi maden kömürü
brown nose
  • [N] dalkavuk, kıç yalayan kimse
brown paper
  • [N] ambalaj kâğıdı
brown sugar
  • [N] esmer şeker
cock up the nose
  • [V] burnu havada olmak, havalarda olmak
golden brown
  • [N] kızıl kahverengi
hawk nose
  • [N] kanca burun, gaga burun
hook nose
  • [N] gaga burun
light brown
  • [N] devetüyü
nose Dinle! {nəʋz}
  • [N] burun, koku alma yeteneği, emzik (mot.), meme (mot.), uçak burnu
  • [V] koklamak, koku almak, koklayarak bulmak, burnunu sürmek, genizden çıkarmak {ses}, dikkatle ve yavaşça sürmek {araba}
aquiline nose
  • [N] gaga burun, kargaburun
follow one's nose
  • [ID] dümdüz gitmek, burnunun dikine gitmek, bildiğini okumak
hold one's nose
  • [V] burnunu tıkamak
keep one's nose clean
  • [ID] belâdan sakınmak, pis işlere bulaşmamak, başını belâya sokmamak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
brown devinimi brownian motion
brown hareketi brownian movement
brown süreci brownian process
brown devinimi brownian motion [tech.]
brown hareketi brownian movement [tech.]
brown süreci brownian process [tech.]