Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
follow-my-leader
  • [N] baştakinin hareketlerinin taklit edildiği oyun

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bear leader {'beər,li:dər}
  • [N] ayıcı, yol arkadaşı
follow one's bent
  • [V] yeteneği olan işi yapmak, sevdiği işi yapmak
cattle-leader {'kætəl,li:dər}
  • [N] burun halkası
cheer-leader {'tʃıər,li:dər}
  • [N] amigo, tezahürat yaptıran kimse
floor leader {'flɔ:r,li:dər}
  • [N] parti grup başkanı
follow Dinle! {'fɒləʋ}
  • [N] bilardoda bir vuruş
  • [V] izlemek, takip etmek, uymak, dinlemek, sürdürmek, sonra gelmek, sonucu olmak, dolayı olmak
Follow me, please.
  • [PHR] takip: Lütfen beni takip edin.
it does not follow
  • [PHR] bir dediği bir dediğini tutmuyor, birbirini tutmuyor
follow about
  • [V] peşini bırakmamak, peşine takılmak
follow on
  • [V] ara vermeden devam etmek, devam etmek
follow out
  • [V] gerçekleştirmek, harfi harfine yerine getirmek
follow through
  • [V] gerçekleştirmek, harfi harfine yerine getirmek
follow-through Dinle! {'fɒləʋɵru:}
  • [N] devam, tamamlama
follow up
  • [V] izlemek, takip etmek, peşini bırakmamak, kovalamak, faydalanmak, izinde olmak
follow-up Dinle! {'fɒləʋʌp}
  • [A] takip eden, sonraki, tamamlayıcı
  • [N] takip, izleme, faydalanma, peşinden gitme, takip etme, tamamlayıcı tedavi
leader Dinle! {'li:dər}
  • [N] lider, önder, baş, başmakale, önayak, müşteri çeken ucuz mal
loss leader
  • [N] müşteri çekmek için zararına satılan mal
follow one's nose
  • [ID] dümdüz gitmek, burnunun dikine gitmek, bildiğini okumak
follow the plough
  • [V] çiftçilik yapmak
follow the plow
  • [V] çiftçilik yapmak