Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
major-domo {,meıdʒər'dəʋməʋ}
  • [N] başkâhya, kâhya

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
drum major {drʌm'meıdʒər}
  • [N] askeri bando şefi
major Dinle! {'meıdʒər}
  • [A] büyük, önemli, başlıca, majör
  • [N] binbaşı, majör, yetişkin, reşit kimse, branş
  • [V] branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
major-general {,meıdʒər'dʒenərəl}
  • [N] tümgeneral
major key
  • [N] majör perdesi
major offense
  • [N] büyük suç
the Major Prophets
  • [N] ilk dört yazar {İncil}
sergeant major {,sɑ:rdʒənt'meıdʒər}
  • [N] başçavuş
trumpet major {'trʌmpıt,meıdʒər}
  • [N] trompet bandosu
Ursa Major Dinle!
  • [NPR] Büyükayı (astr.), Büyükayı takımyıldızı (astr.), arabacı: Arabacı takımyıldızı (astr.)
vis major
  • [N] zorlayıcı neden
canis major Büyük Köpek takımyıldızı.
chemistry major asıl branşı kimya olan öğrenci.
major f. A.B.D. üniversitede öğrenimi belli bir konuda yoğunlaştırmak, başlıca bir mevzu takip etmek.
major i. ask. binbaşı; müz. majör; man. büyük terim, büyük önerme; A.B.D. bir üniversite ögrencisinin takip ettiği esas sertifika, birinci disiplin; {bir branşta} öğrenci. major general tuğgeneral.
major s. büyük; başlıca, çoğu {kısım}, asıl; müz. {gam} majör; man. tasımın büyük önermesine ait. major key majör perdesi. major offense büyük suç. major premise, major term man. büyük terim, büyük önerme. major suit briçte kupa veya maça.
major s.
1. büyük.
2. başlıca, asıl.
3. müz. {gam} majör.
4. ergin, reşit.
major f. A.B.D. in {üniversitede} -i asıl branş olarak almak.
major i.
1. binbaşı.
2. müz. majör.
3. {üniversitede} asıl branş.
major büyük
major başlıca

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
majör
  • [A] major
  • [N] major
majör perdesi
  • [N] major key
majör
1. mus. major {mode, scale}.
2. log. major premise.
majör müzik * major {mode/scale}. mantık * major premise.
majör diyatonik gam major diatonic scale
majör gamı major scale
majör major
majör perdesi major key n.