İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
major |
{'meıdʒər}
- [A] büyük, önemli, başlıca, majör
- [N] binbaşı, majör, yetişkin, reşit kimse, branş
- [V] branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
|
|
major |
f. A.B.D. üniversitede öğrenimi belli bir konuda yoğunlaştırmak, başlıca bir mevzu takip etmek. |
|
major |
i. ask. binbaşı; müz. majör; man. büyük terim, büyük önerme; A.B.D. bir üniversite ögrencisinin takip ettiği esas sertifika, birinci disiplin; {bir branşta} öğrenci. major general tuğgeneral. |
|
major |
s. büyük; başlıca, çoğu {kısım}, asıl; müz. {gam} majör; man. tasımın büyük önermesine ait. major key majör perdesi. major offense büyük suç. major premise, major term man. büyük terim, büyük önerme. major suit briçte kupa veya maça. |
|
major |
s. 1. büyük. 2. başlıca, asıl. 3. müz. {gam} majör. 4. ergin, reşit. |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
majör |
|
|
majör |
1. mus. major {mode, scale}. 2. log. major premise. |
|
majör |
müzik
* major {mode/scale}.
mantık
* major premise. |
|
majör |
major |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|