| rave |
{reıv}
- [N] çılgınlık, deli olma, coşku, coşkulu tezahürat, çılgın parti, kasanın kenarlarına takılan parmaklıklar, kamyon kasasını yükseltmek için takılan tahtalar
- [V] saçmalamak, abuk sabuk konuşmak, çıldırmak, deli olmak, kudurmak, küplere binmek, hayran olmak
|
|
| rave about |
- [V] hayran olmak, deli olmak {için}
|
|
| rant and rave |
1. heyecanla bağıra çağıra konuşmak. 2. bağırıp çağırarak atıp tutmak/yüksekten atmak. |
|
| rant and rave |
1. heyecanla bağıra çağıra konuşmak. 2. bağırıp çağırarak atıp tutmak/yüksekten atmak. |
|
| rave |
f. 1. çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek. 2. about -i göklere çıkarmak, -e bayılmak.
i. 1. çılgınca bağırma. 2. çılgınlık.
s. övgü dolu. |
|
| rave |
{f.}, {i.}, {s.} çıldırmak, çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek; {i.} çıIgınca bağırma; çıIgınlık; {s.} şevklendirici. |
|
| rave |
{i.} fazla yük kaldırabilmesi için at arabasının yanlarına ilave edilen parmaklık. |
|
| rave |
f. 1. çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek. 2. about -i göklere çıkarmak, -e bayılmak.
i. 1. çılgınca bağırma. 2. çılgınlık.
s. övgü dolu. |
|
| rave |
{f.}, {i.}, {s.} çıldırmak, çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek; {i.} çıIgınca bağırma; çıIgınlık; {s.} şevklendirici. |
|
| rave |
{i.} fazla yük kaldırabilmesi için at arabasının yanlarına ilave edilen parmaklık. |
|
| rave review |
{kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı. |
|
| rave review |
{kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı. |
|
| rave |
rave
reyv
Fiil
* çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek.
* [about] -i çok övmek, -i göklere çıkarmak. |
|
| rave review |
* {kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı. |
|
| rave |
çıldırmak, çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etme |
|
| rave |
fazla yük kaldırabilmesi için at arabasının yanlar |
|
| rave |
v.saçmala:n.saçmalama |
|
| rave about |
öv |
|
| rave |
deli gibi abuk sabuk konuşmak |
|
| rave |
saçmalamak |
|