Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
rave Dinle! {reıv}
  • [N] çılgınlık, deli olma, coşku, coşkulu tezahürat, çılgın parti, kasanın kenarlarına takılan parmaklıklar, kamyon kasasını yükseltmek için takılan tahtalar
  • [V] saçmalamak, abuk sabuk konuşmak, çıldırmak, deli olmak, kudurmak, küplere binmek, hayran olmak
rave f.
1. çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek.
2. about -i göklere çıkarmak, -e bayılmak.

i.
1. çılgınca bağırma.
2. çılgınlık.

s. övgü dolu.
rave {f.}, {i.}, {s.} çıldırmak, çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek; {i.} çıIgınca bağırma; çıIgınlık; {s.} şevklendirici.
rave {i.} fazla yük kaldırabilmesi için at arabasının yanlarına ilave edilen parmaklık.
rave f.
1. çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek.
2. about -i göklere çıkarmak, -e bayılmak.

i.
1. çılgınca bağırma.
2. çılgınlık.

s. övgü dolu.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
rave about
  • [V] hayran olmak, deli olmak {için}
rave-up {'reıvʌp}
  • [N] çılgın parti
rant and rave
1. heyecanla bağıra çağıra konuşmak.
2. bağırıp çağırarak atıp tutmak/yüksekten atmak.
rant and rave
1. heyecanla bağıra çağıra konuşmak.
2. bağırıp çağırarak atıp tutmak/yüksekten atmak.
rave review {kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı.
rave review {kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı.
rave review * {kitap, film v.b. hakkında} övgü dolu yazı.
rave about öv
rave about hayran olmak, deli olmak {için}
rave up çılgın parti