| set a ship afloat |
- [V] gemi: gemiyi yüzdürmek
|
|
| ship biscuit |
|
|
| Where can I board the ship? |
- [PHR] binmek: Gemiye nereden binebilirim?
|
|
| claw off shore |
- [V] volta yaparak karadan kurtulmak
|
|
| hang on board (disabled ship) |
|
|
| inshore of a ship |
- [ADV] kıyıyla gemi arasında
|
|
| What time does the ship land? |
- [PHR] varmak: Gemi ne zaman varıyor?
|
|
| lee shore |
|
|
| ship's logbook |
|
|
| pirate ship |
|
|
| Q-ship |
- [N] sivil görünümlü savaş gemisi, balıkçı gemisi süsü verilmiş savaş gemisi
|
|
| What time does the ship sail? |
- [PHR] ayrılmak: Gemi ne zaman ayrılıyor?
|
|
| sailing ship |
{'seılıŋʃıp}
|
|
| school ship |
{'sku:l,ʃıp}
|
|
| ship |
{ʃıp}
- [N] gemi, tekne, uzay gemisi
- [V] gemiye bindirmek, gemi ile yollamak, göndermek, nakletmek, kürekleri içeri almak, yerine takmak, tayfa olarak almak, gemiye binmek, tayfa olmak, su almak {gemi}
|
|
| ship a sea |
- [V] dalga yemek, dalga girmek
|
|
| ship off |
|
|
| ship-to-ship |
|
|
| shore |
{ʃɔ:r}
- [N] sahil, deniz kıyısı, deniz kenarı, kıyı, kara, dayanak, destek, payanda
- [V] destek olmak, desteklemek, kanıtlamak, payanda vurmak
|
|
| along the shore |
|
|