Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
slap-up Dinle! {'slæpʌp}
  • [A] birinci sınıf, mükemmel, dört dörtlük

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
slap Dinle! {slæp}
  • [ADV] aniden, ansızın, birden, pat diye, hızla
  • [N] şamar, tokat, şaplak, hakaret, sille
  • [V] şaplak atmak, tokatlamak, şamar atmak, şaplak vurmak, çarpmak, çatmak, çıkışmak, azarlamak, yüzüne vurmak, suratına gelmek
slap-bang {'slæp,bæŋ}
  • [ADV] birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam
slap in the face
  • [N] şamar, tokat, hakaret
  • [V] tokat atmak
slap on
  • [V] eklemek, ilave etmek, çarptırmak
slap f. {slapped, slapping}

i.

z. hafifçe vurmak, tokat atmak; hakaret etmek; gelişi güzel koymak;

i. tokat, şamar, hafif sille; hakaret;

z. ansızın, birdenbire, {informal} şıp diye, pattadak; k.dili. dosdoğru. slap in the face hakaret. slap on yürürlüğe koymak; {cezaya} çarptırmak. slap on the wrist azarlamak.
slap f. {

__ped,

__ping}
1. sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak.
2. çarpmak, vurmak: The waves were slapping against the dock. Dalgalar rıhtıma çarpıyordu.
3. on {bir şeyi} gürültülü bir şekilde {bir yere} koyuvermek.
4. {gelişigüzel} koyuvermek: He slapped a piece of cheese between the two slices of bread. İki dilim ekmeğin arasına bir parça peynir koyuverdi.

i. sille, tokat; şamar.
slap paint on -e gelişigüzel boya vurmak.
slap slap släp Fiil (D) slapped, slapping * sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak. * çarpmak, vurmak. * [on] {bir şeyi} gürültülü bir şekilde {bir yere} koyuvermek. * {gelişigüzel} koyuvermek. İsim * sille, tokat; şamar.
slap {slapped, slapping} hafifçe vurmak, tokat atmak;
slap v.tokat at:n.tokat
slap v.vur:n.vuruş
slap tokatlamak
slap tokat atmak
slap vurmak
slap kabaca çarpmak
slap çalmak
slap tokat
slap küt diye
slap doğruca
slap şamar, tokat, şaplak, hakaret, sille i.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
şlap!
  • [INTRJ] flop!
şlap diye
  • [ADV] flop
v.şlap et:n.şlap squelch
şlap diye flop adv.