İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
slap |
{slæp}
- [ADV] aniden, ansızın, birden, pat diye, hızla
- [N] şamar, tokat, şaplak, hakaret, sille
- [V] şaplak atmak, tokatlamak, şamar atmak, şaplak vurmak, çarpmak, çatmak, çıkışmak, azarlamak, yüzüne vurmak, suratına gelmek
|
|
slap |
f. {slapped, slapping}
i.
z. hafifçe vurmak, tokat atmak; hakaret etmek; gelişi güzel koymak;
i. tokat, şamar, hafif sille; hakaret;
z. ansızın, birdenbire, {informal} şıp diye, pattadak; k.dili. dosdoğru. slap in the face hakaret. slap on yürürlüğe koymak; {cezaya} çarptırmak. slap on the wrist azarlamak. |
|
slap |
f. {
__ped,
__ping} 1. sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak. 2. çarpmak, vurmak: The waves were slapping against the dock. Dalgalar rıhtıma çarpıyordu. 3. on {bir şeyi} gürültülü bir şekilde {bir yere} koyuvermek. 4. {gelişigüzel} koyuvermek: He slapped a piece of cheese between the two slices of bread. İki dilim ekmeğin arasına bir parça peynir koyuverdi.
i. sille, tokat; şamar. |
|
slap |
slap
släp
Fiil (D) slapped, slapping
* sille atmak, tokat atmak, tokatlamak; şamar atmak, şamarlamak.
* çarpmak, vurmak.
* [on] {bir şeyi} gürültülü bir şekilde {bir yere} koyuvermek.
* {gelişigüzel} koyuvermek.
İsim
* sille, tokat; şamar. |
|
slap |
{slapped, slapping} hafifçe vurmak, tokat atmak; |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
slap-bang |
{'slæp,bæŋ}
- [ADV] birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam
|
|
slap in the face |
- [N] şamar, tokat, hakaret
- [V] tokat atmak
|
|
slap on |
- [V] eklemek, ilave etmek, çarptırmak
|
|
slap-up |
{'slæpʌp}
- [A] birinci sınıf, mükemmel, dört dörtlük
|
|
slap paint on |
-e gelişigüzel boya vurmak. |
|
slap bang |
birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam |
|
slap in the face |
şamar, tokat, hakaret |
|
slap on |
eklemek, ilave etmek, çarptırmak |
f. |
slap up |
birinci sınıf, mükemmel, dört dörtlük |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|