Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sight-read Dinle! {'saıtri:d}
  • [V] bakarak çalmak, bakarak söylemek

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
read for the bar
  • [V] hukuk okumak
catch sight
  • [V] farketmek, gözüne ilişmek
deeply read
  • [A] okumuş: çok okumuş, bilgili
deep-read {,di:p'red}
  • [A] okumuş: çok okumuş, bilgili: çok bilgili, derin okuyan
draft at sight
  • [N] görüldüğünde ödenecek poliçe
no end in sight
  • [A] uçsuz bucaksız
front sight
  • [N] arpacık, tüfek arpacığı
read between the lines
  • [ID] altındaki anlamı çıkarmak, satır aralarını okumak, gizli anlamı çıkarmak, denmek isteneni anlamak
line of sight {,laınəv'saıt}
  • [N] görüş mesafesi, bakış açısı
lip-read Dinle! {'lıp,ri:d}
  • [V] dudak okumak
lose sight of
  • [V] gözden kaybetmek
organ of sight
  • [N] görme organı
out-of-sight Dinle!
  • [A] gözden uzak, görünmez, görüş alanı dışındaki
read Dinle! {red}
  • [A] okunan, okumuş, aydın, bilgili
read Dinle! {ri:d}
  • [V] okumak, çözmek, sökmek, yorumlamak, anlamak, okuluna gitmek, eğitimini görmek, anlamına gelmek, okunmak
well-read Dinle! {,wel'red}
  • [A] aydın, okumuş, okumuş: çok okumuş
read the riot act to
  • [ID] uyarmak: davranışlarına dikkat etmesi konusunda uyarmak, söylemek: ayağını denk almasını söylemek, çıkışmak
sense of sight
  • [N] görme duyusu
short sight
  • [N] miyopluk
sight Dinle! {saıt}
  • [N] görme, görme yeteneği, görüş, göz, nazar, kanı, ibraz, görüntü, görünüş, görünüm, manzara, ümit, ihtimal, hal, nişangâh
  • [V] görmek, gözlemlemek, gözlemek, bakmak, nişan almak, hedeflemek, ibraz etmek {çek vb.}

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
görünmek sight again come
On Read! Hatası Error On Read!
bkz. Erasable Programmable Read Only Memory EPROM
bkz. programmable read-only memory PROM
bkz. Read Only Memory ROM